.Şevval olacaklardan habersiz mışıl mışıl uyuyordu.Şevval konuşkan,neşeli,yetenekli bir lise öğrencisiydi.Kuşların cıvıldadığı,ağaçların rüzgardan hışırdadığı sessiz bir perşembe sabahıydı.
Şevval'in okulu 08.30'da başlıyordu ancak Şevval 08.00 alarmı ile uyanmıştı.Hızlıca yataktan doğruldu,elini yüzünü yıkadı,kıyafetlerini giydi. Kendini makyaj ile daha iyi hissettiği için acele acele makyajını yapmaya koyuldu ancak saat çoktan 8.20 olmuştu.Şevval'in evi ile okulu arası 20 dakika sürüyordu ve yetişmesi neredeyse imkansızdı.Şevval'in ders saatleri normal okullara göre daha fazlaydı yaklaşık bir buçuk saatti bu yüzden Şevval rahat rahat kahvaltı hazırlamaya mutfağa gitti.Tam yemeğini hazırlarken telefonuna bir bildirim geldi.Bildirim bir elektronik postaydı.Gelen elektronik posta İngilizce'ydi.İngilizce-Türkçe çeviri uygulaması üzerinden gelen internet postasını Türkçe'ye çevirdi.Bildirim,Genç Sanatçılar Yetiştirme Okulu'ndandı ve elektronik postayı atan kişi de bu okulun baş yöneticisiydi.Elektronik postada şöyle diyordu ;
-Merhaba ben Eric Timbles,Genç Sanatçılar Yetiştirme Okulu'nun baş yöneticisiyim.Okulumuza yaptığın başvurundaki yazdığın bloglar,gitar çaldığın videolar ve yaptığın çizimleri-resimleri inceledik.Üst kurulun ve benim değerlendirmem üzerine seni yetenekli bulduk ve seni seçmelere davet etme kararı aldık. Eğer kabul edersen veya etmezsen bana geri dönüş yap.Saygılarımla,Eric TIMBLES.
Şevval okuduklarına inanamıyordu tekrar tekrar ve tekrar okudu.Evin içinde zıplamaya başladı.Ardından hemen en yakın arkadaşlarından biri olan Sümeyye'yi aradı ancak Sümeyye'nin okulda olduğunu unutmuştu.Sonra aklına Burcu geldi.Burcu hasta olduğu için evde dinleniyordu.Çabucak Burcu'yu aradı ve Burcu telefonu açtığı anda konuşmaya başladı heyecanlı ve mutlu olduğu için hızlı hızlı konuşuyor ve dediklerini toparlayamıyordu.Bundan dolayı Burcu dediklerinden hiçbirşey anlamadı ve tekrar etmesini rica etti.Tekrar edeceği için sinirli olmasına rağmen Şevval mutluluğundan dolayı konuyu en baştan sakince anlattı.Burcu,senelerdir Şevval'in bu okulu istediğini bildiği için onun adına aşırı mutlu oldu.Biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattılar.Şevval için araştırma yapmaya koyulan Burcu yeni yeni okul ile ilgili bilgiler edinmeye başlamıştı bile.Şevval ise hemen Eric Timbles'ın atmış olduğu internet postasına ilk önce Türkçe ardından da yazdığı Türkçe elektronik postayı İngilizce2ye çevirerek gönderdi ve beklemeye başladı.Bunları yaparken ise saat çoktan 10.00'u geçmişti ve ikinci ders başlamıştı.Şevval içinden;
-Zaten geç kaldım bugün de böyle olsun.
Diyerek okula gitmedi.Ardından aklında sorular dönmeye başladı.Eğer seçmelere kabul edilirse ve okul herhangi bir hibe vermezse Paris'e nasıl gidecekti? Kur artışından dolayı uçak biletleri ve yaşam çok zorlaşmıştı.Kendi zar zor biriktirdiği bütçe bile bunlara yetmiyordu eğer iyi bir hibe verilmezse maalesef ki hayallerinden vazgeçmek zorunda kalabilirdi. Ardından çat pat konuştuğu İngilizcesi aklına geldi ve bunun çok düşük olduğunu fark ederek apar topar hazırlanıp burcunun evine doğru yol aldı.Bisiklet ile gitmeye karar vermişti.Ana yoldan daha hızlı gideceğini düşündüğü için anayola geçti.Tam kaskını düzeltirken yan şeritten hızla gelen bir araç Şevval'e çarptı.
Bir ses geliyordu.Evet,evet bu bir alarm sesiydi.Arabanın çarpmasının korkusu ve alarmın sesi ile sıçrayan Şevval uyanmıştı.Saat daha 07.00'ydi.Hemen telefon bildirimlerine baktı,elektronik postasını kontrol etti.Hayır,olamaz!Bu bir rüyaymış.Şevval içindeki buruk hissiyat ile sallana sallana yataktan kalktı ve her zaman yaptığı gibi kahvaltı hazırlamaya koyuldu...
BURCU BAYINDIR
Yeni yazılardan haberdar olabilmek için üye olmayı ve yazımı beğendiyseniz eğer beğenmeyi unutmayın!!Bi sonraki yazımda görüşmek üzere!Hoşçakalın :))
(yazım hataları,noktalama vb. hataları için kusura bakmayın)